Asliye Ceza Mahkemesi ve Görevi

Asliye Ceza Mahkemesi ve Görevi

Mahkeme, bir fiilin “suç isnadı” niteliğinde olup olmadığını belirlerken, suça ilişkin iç hukuktaki niteleme ile suçun kapsam ve ağırlığına bakmaktadır. Buna göre ulusal mevzuatın suç saydığı bir fiil Sözleşme bakımından da suç niteliği taşımaktadır. Buna karşılık iç hukukta suç sayılmayan (örneğin disiplin suçu olarak kabul edilen) bir fiilin 6. Madde kapsamında olup olmadığının belirlenmesinde ise, suçun niteliğine ve ağırlığına bakılmaktadır[594]. Bu kriterlere göre; vergi cezaları, inşaat yapma hakkını sürekli ortadan kaldıran yasaklamalar, içki satma ruhsatına ilişkin kararlar, toplu taşımacılık ruhsatına ilişkin izin işlemleri gibi işlem ve yasaklamaları “suç isnadı” niteliğinde görerek 6. Mahkeme Gallo kararında[589], disiplin cezasına bağlı olarak ilgilinin maaşında azalma olmasına rağmen, yargıdan istenen hususun disiplin cezasının denetlenmesi olduğunu, bu durumunsa memurun kariyerine ilişkin olduğunu belirterek, disiplin cezalarının “medeni hak ve yükümlülüklerden kaynaklanan dava” kavramı dışında olduğuna karar vermiştir. Oda ve göz hapsi cezaları disiplin amiri tarafından 28 güne kadar, disiplin mahkemesi tarafından ise 60 güne kadar verilebilmektedir. Oda hapsi cezasında Subay, astsubay, Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurları, uzman jandarma ve uzman erbaşlar; Oda hapsi cezalarında; mümkün olduğu takdirde cezayı tek başlarına belirli bir hapis odasında geçirirler. Disiplin amiri tarafından cezanın fasılalarla çektirilmesi de kararlaştırılabilir.

  • Devlet memur­larının, Türk Ticaret Kanununa göre tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek herhangi bir faaliyette bulunmaları bu bentteki suçu oluşturur[211].
  • Cumhurbaşkanı, kendisinin seçimini yenilemek kaydıyla, TBMM’nin seçimini yenileyebileceği gibi; TBMM de kendisinin seçimini yenilemek kaydıyla, Cumhurbaşkanının seçimini yenileyebilir.
  • Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili işledikleri iddia edilen suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanır.

Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir. Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri, idari yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. MADDE 168- Tabiî servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Hangi tabiî servet ve kaynağın arama ve işletmesinin,  Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır.

Kanun tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları İçtüzükle düzenlenir. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenecek ödenek ve yolluklar, kendilerine T.C. Emekli Sandığı tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler. Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır. Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir. Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Siyasî amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz. İşyerinde sendikal faaliyette bulunma, o işyerinde çalışmamayı haklı göstermez.

Bend her ne kadar “evsel” diye başlasa da, devamındaki cümlede “bireysel atık ve artıklar” için de bu fıkranın uygulanacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla gereksiz ikinci cümleye yer verilerek “evsel ve bireysel” diye başlayıp tek cümlede bitecek hüküm iki cümle olarak düzenlenerek kötü Türkçe örneği sergilenmiştir. Bu maddenin düzenleniş gayesinin ve düzenlenirken göz önüne alınan kitlenin pazarcılar, seyyar satıcılar ve otogar ayakçıları olduğu anlaşılıyor. Maddesinde düzenlenen rahatsız etme fiili, ülkemizde çok yaygın bir kabahat türüdür\. Hızlıca üye ol, geniş oyun yelpazesine erişiminin tadını çıkar. https://casinom-hub.com/\. Cc- Tahsil edilen cezalar genel bütçeye veya bazı hallerde kurum bütçesine gelir kaydedilir. Mala dönük cezalar, elkoyma, mülkiyetin kamuya geçirilmesi, yıkım, trafikten men şeklinde uygulanabilir. Bundan sonra makaleden alıntı yapmak isteyen yazarların Ankara Barosu Dergisinde yayınlanmış halinden alıntı yapmaları ve kaynağını aşağıdaki şekilde göstermeleri rica olunur. Anayasa hukuku biliminde, kuvvetler ayrılığı teorisi ve kuvvetler ayrılığına göre hükûmet sistemleri konusu, değişik şeylerin denenebileceği tartışmaya açık bir konu değildir. Ortada 200 küsur yıldır en ince ayrıntılarına kadar işlenmiş bir teori vardır. Teorinin hipotezleri, 200 küsur yıldır, dünyanın çeşitli ülkelerindeki uygulamalarla doğrulanmıştır. Tarihte kuvvetler birliği sistemlerinin hürriyet, barış ve huzur getirdiği tek bir ülke olmamıştır. Kuvvetler birliği ile demokrasi birbirini inkâr eden iki şeydir.

Ne var ki, gerek Sözleşmenin amaç ve kapsamı, gerekse AİHM’nin kendisini iç hukuklarla bağlı görmediği dikkate alındığında başta disiplin cezaları olmak üzere disiplin hukuku eylem ve işlemlerinin Mahkeme kararlarına bir şekilde konu edildiği muhakkaktır[487]. İtiraz mercii, hükmü veren disiplin mahkemesinin bir üstü olan disiplin mahkemesidir. Buradaki üst disiplin mahkemesi, emir ve komuta bakımından bağlılığa göre değil, Genelkurmay Başkanlığınca yayımlanan adli yetki bağlantısına göre belirlenir. Üst disiplin mahkemesi bulunmayan MSB Müsteşarlığı ile Genelkurmay Başkanlığı Teşkilatında Kurulan Disiplin Mahkemelerinin kararlarına karşı yapılan itirazı, itiraz edilen karara katılmayan ve onlardan daha kıdemli olan başkan ve üyelerden kurulu yeni bir kurul inceler. Buna rağmen uygun nitelikte başkan ve üye bulunmazsa, en yüksek komuta makamından itibaren sıra ile aşağı derecelerdeki komuta mevkilerinde bulunan subaylar başkan ve üye olarak görevlendirilirler (477 SK m.31/2).

Tam yargı davaları hakkındaki kararlar, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur. Rütbenin geri alınması cezası, hükümlünün rütbesinin geri alınarak erliğe indirilmesi, askerî hizmetten doğan ve özel kanunda saklı tutulmayan bütün hakların kaybı sonuçlarını doğurur. Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere, askeri mahkemelerce üç aydan fazla hapis cezası ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası da verilebilir. [95]  “Bir fiil toplu erbaş ve er karşısında yapılmış sayılarak kanunun bu kayıt ile takyit ettiği hükümlerin tatbiki için amir veya mafevk ile failden veya şeriklerden başka askeri hizmet maksadıyla toplanmış en az yedi askeri şahsın bulunması şarttır” (AsCK. m.14). [38]   AsCK’da halen ölüm cezası içeren hükümler bulunmakla birlikte, ölüm cezası, 2004 tarihli 5170 SK’la Anayasa’nın 38. Maddesinde yapılan değişiklik sonucu tamamen kaldırıldığından uygulama kabiliyeti kalmamıştır. AYİM disiplin cezası saymadığı idari uyarı yazılarında ise savunma alınmasına gerek görmemektedir[883].

Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası andlaşmalar ile yasa hükümlerinin çatışması durumunda andlaşma hükmü üstün sayılacak ve ulusal yasa kuralı ihmal edilerek uygulanmayacaktır. Fıkrasında kişinin hangi hallerde özgürlüğünden yoksun bırakılabileceği ve bunun hangi usullerle yapılacağı düzenlenmiştir. Oda hapsi disiplin cezası niteliği itibariyle kişi özgürlüğünü sınırlayan bir yaptırım olup bu husus hem iç hukukumuzda 1632 sayılı AsCK’nun 19, 21 ve 23. Maddelerinde açıkça belirtilmiş hem de AİHM kararlarıyla tespit edilmiştir[568]. Fıkrasının (a) bendinde genel kural olarak kişi özgürlüğünün mahkeme kararıyla sınırlanabileceği düzenlenmiş diğer bendlerinde ise bazı özel durumlarda kişilerin mahkeme kararı olmadan da yakalanıp tutulabilecekleri belirtilmiştir. Oda hapsi disiplin cezası “yasanın koyduğu bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak” için tutulma olarak kabul edilemez.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *